Dünya Sağlık Örgütü şiddeti kendisine, başkasına, bir gruba veya topluma karşı kasti olarak fiziksel baskı veya güç kullanmak, tehdit etmek veya fiiliyata geçirmek, yaralama, ölüm, psikolojik zarar, gelişim bozukluğu veya mahrum bırakmaya neden olmak veya bu durumların gerçekleşme ihtimalini artırmak olarak tanımlamaktadır (1). Şiddet kadına, erkeğe, çocuğa, hayvana yönelebilmekte, her yaştan, ırktan, eğitim seviyesinden ve sosyo-ekonomik düzeyden kimseleri hedef alabilmektedir.
UNICEF verilerine göre; dünya genelinde her yedi dakikada bir ergen veya çocuk şiddetin herhangi bir türüne maruz kalmaktadır ve kimi zaman bu şiddet eylemleri ölümle sonuçlanabilmektedir. Aynı raporda çocuk ve ergenlerin okulda da ciddi şiddet eylemleri ile karşılaşabileceklerini belirtmektedir. Buna göre, dünya genelinde 13 ila 15 yaşları arasındaki 130 milyona yakın (3’te 1’den fazla) öğrenci fiziksel veya sözel zorbalığa maruz kalmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü’nün 2021 yılı içerisinde yayınlamış olduğu rapora (2) göre; Dünya genelinde 736 milyon kadın hayatında en az bir kez partneri tarafından şiddetin herhangi bir türüne ya da ilişkisi olmadığı bir erkek tarafından cinsel şiddete maruz kalmaktadır.
Şiddet eylemlerine maruz kaldıktan sonra, bu durumla başa çıkabilmek için hukuki ve psikososyal destek alabilmek hayatı önem arz etmektedir. Öncelikle şiddet mağdurunun, maruz kaldığı bu eylemlerin bir suç olduğunu ve şiddet uygulayan kişinin bu eylemleri nedeniyle cezalandırılacağını bilmesi adalet duygusunun tatmini açısından üzerinde durulması gereken bir konudur. Bununla birlikte; şiddet mağdurunun, maruz kaldığı şiddet ile baş edebilmesi ve ikincil travmaların önlenmesi için psikososyal açıdan desteklenmesi bir zorunluluktur.
Sen de şiddetin herhangi bir türüne maruz kaldıysan öncelikle yalnız olmadığını, hukuki ve psikososyal açıdan desteğe erişebileceğin kaynakların olduğunu bilmelisin. Nirengi Derneği olarak şiddete maruz kalan 18 yaş altı çocuklar için hukuki danışmanlık ve psikososyal destek sağlamak amacıyla İstismara Karşı Destek Hattı’nı kurduk.
Destek hattına; mağdur çocuklar, bakım verenleri veya bir çocuğun şiddetin herhangi bir türüne maruz kaldığını bilen herhangi bir kişi ulaşabilmektedir ve süreçle ilgili hukuki bilgi alabilmektedir. Ayrıca mağdur çocuklar ve bakım verenleri doğrudan uzman psikolojik danışmanlar ve klinik psikologlarla görüşmeler yaparak psikososyal desteğe erişebilmektedir. Destek hattı kapsamında verilen hizmetler tamamen ücretsizdir. Destek hattına hafta içi 10:00-19:00 saatleri arasında 0850 216 53 67 numaralı telefondan ulaşabilirsin.
Destek hattının yanı sıra, aşağıdaki bilgi notları aracılığıyla şiddet mağdurlarının bildirim süreci hakkında detaylı bilgiye erişebilmesi, doğru adımları izleyerek cezasızlığın önüne geçilebilmesi hedeflenmiştir. Aşağıdaki rehberde yer alan adımları izleyerek, 112 Acil Çağrı Merkezi veya polise başvurabilir ve diğer haklarının neler olduğunu öğrenebilir, hukuki süreçlerden çekinmeden maruz kaldığın şiddet eylemleri ile baş edebilirsin.
Unutma, biz sana inanıyoruz ve yanındayız. Yalnız değilsin!
(1) World Health Organization.(2002). World report on violence and health. Erişim linki | (2) World Health Organization.(2021).Violence Against Women Prevalence Estimates, 2018. Erişim link| (3) UNICEF.(2017). A Familiar Face Violence in the lives of children and adolescents. Erişim linki
SIK SORULAN SORULAR
18 yaşın altındayım kendi başıma maruz kaldığım istismarla ilgili şikayette/bildirimde bulunabilir miyim? Anne veya babamın yanımda olması şart mı?
18 yaşın altında isen, can güvenliğine ve vücut bütünlüğüne yönelik (örneğin; cinsel istismar, fiziksel şiddet, temas içermeyen cinsel taciz.) eylemler hakkında polis/jandarma karakoluna veya Cumhuriyet Savcılıklarına tek başına başvuruda bulunabilirsin. Şikayetinden önce veya sonra anne ve babanın izninin veya onayının olması gerekmemektedir.
Bununla birlikte; seni istismar eden veya sana şiddet eylemlerinde bulunan annen veya baban değil ise; yaşadıklarını onlara anlatabilir ve sana hukuki ve psikolojik alanlarda destek olmalarını sağlayabilirsin.
Bildirimde bulunursam istismara maruz kaldığım sicilime işleyecek mi?
Bu sorunun yanıtıyla ilgili toplumda yerleşmiş bir yanlış algı mevcut bu nedenle sıklıkla karşılaşıyoruz, kısa cevap hayır siciline işlemeyecek.
Adli sicil (sabıka) kayıtlarında, kesinleşen cezalara ilişkin olarak SUÇLULARIN kayıtları görülebilir.
İstismara maruz kalan çocuk, bu durumun suçlusu değil mağdurudur. Adli sicil kayıtlarında mağdurlara ilişkin eski veya devam eden dava dosya kayıtları görülmez.
Aynı şekilde emniyet güçleri tarafından yapılan ve GBT sorgulamaları olarak bilinen Genel Bilgi Tarama Sistemi’nde de istismara maruz kalan çocuğun dava dosyasının içeriği görülemez veya incelenemez. GBT sisteminde SUÇLULARIN sabıkasına ilişkin kayıtlar görülebilir ve listelenebilir. İstismara maruz kalan çocuğun devam eden veya eski dava dosyasına ilişkin bilgiler;
https://vatandas.uyap.gov.tr/main/vatandas/index.jsp?v=3750 adresinden sadece dosyanın taraflarınca görülebilir veya incelenebilir. Örneğin; taraf avukatları, mağdur, sanık/fail, katılan vb.
İstismara maruz kalan bir çocuk veya çocuğun ebeveyni iseniz; bu suça ilişkin adli makamlara bildirimde bulunmaktan çekinmeyin. Çocuğun mağduru olduğu bu suça ilişkin kayıtlar ileride herhangi bir işe girişinde, okula kayıt yaptırdığında veya askerlik/evlilik başvurularında karşısına çıkmayacaktır.
İstismara maruz kalan bir çocuk veya çocuğun bakım vereniyseniz daha fazla bilgi ve destek için Nirengi Derneği İstismara Karşı Destek Hattı’nı hafta içi 10:00-19:00 saatleri arasında arayarak ücretsiz psikososyal destek ve yasal danışmanlık talebinde bulunabilirsiniz.
Hakaret veya tehdit edilmek bir suç mu?
Hakaret ve tehdit suçu: Kişinin duygusal bütünlüğüne ve kişilik gelişimine zarar veren her türlü söz, söylem, tutum ve davranıştır. Bir kişi sana hakaret ediyor veya seni herhangi bir şey ile tehdit ediyorsa bu durum Türk Ceza Kanunu uyarınca suç sayılmaktadır. Bu durumla ilgili adli mercilere şikayette bulunabilirsin.
Komşumun çocuğuna şiddet uyguladığından şüpheleniyorum bildirmeli miyim?
18 yaş altındaki çocuklar hakkında aksi bir tedbir kararı alınmadıkça, çocukların velayetlerine ilişkin tüm haklar ebeveynlerindedir. Velayet hakkı kapsamında; ebeveynler çocuklarının sağlıklı, huzurlu şekilde şiddete veya istismara (fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik) uğramadığı bir ortamda büyümelerinden ve gelişmelerinden sorumlu ve yükümlüdürler.
Bu ortamın velayet sahibi tarafından kasıtlı olarak veya ihmal sonucu sağlanmamış olması ve çocukların her türlü şiddet veya istismara maruz kalmaları Türk Ceza Kanunu çerçevesinde suç teşkil etmektedir (TCK 278). Yine aynı Kanun kapsamında bir suç veya şüphesi ile karşılaşan herkesin bu suçu bildirme zorunluluğu vardır.
Konu hakkında detaylı bilgi için hazırladığımız içeriği ziyaret edebilirsiniz: https://www.instagram.com/p/CTXjMp4jMxm/
Öğretmenim, öğrencilerimden birinin ihmale veya istismara uğradığından şüpheleniyorum bildirmeli miyim?
İstismar belirtilerinin gözlenmesinde ebeveynlerden sonra en etkin rol öğretmenlerindir. Çocuklarla düzenli ve uzun süreli zaman geçiren öğretmenler, çocuklardaki duygu durum değişiklikleri ile vücutlarındaki fiziksel, cinsel istismar belirtilerine doğrudan şahit olabilir.
Bu durumda öncelikle okul müdürleri ile iş birliği içerisinde, eğer iş birliği sağlanamıyorsa doğrudan bireysel olarak istismara ilişkin suç şüphesinin adli makamlar ile paylaşılması gerekmektedir. Bu durum aynı zamanda Türk Ceza Kanunu kapsamında öğretmenlere verilen bir sorumluluktur. Aksi davranışta cezai yaptırım ile karşı karşıya kalınabilir.
Kamu görevlileri, görevleri ile bağlantılı olarak haberdar oldukları suçu veya suç şüphesini vakit kaybetmeksizin yetkili makamlara bildirmekle veya bu suç veya suç şüphesi hakkında işlem yapmakla yükümlüdür. Kamu görevlisinden anlaşılması gereken sadece devlet memurları değildir.
Türk Ceza Kanunu’nda kamu görevlisi; kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi olarak kabul edilmektedir. Buna göre, polis, jandarma, avukat, hakim, savcı gibi adli işlemler yapanlar; belediye meclis üyesi, muhtar, milletvekili, il meclis üyesi vb. gibi seçimle gelenler; müsteşar, bilirkişi, memur, kayyım, öğretmen, doktor vb. gibi atananlar da kamu görevlisi sayılır.
Ayrıca özel okul öğretmenleri yetki, sorumluluk, ödül ve cezalar ile bunların uygulanması bakımından kamu görevlisi mevzuatına tabidir.
Tüm bu kişiler Türk Ceza Kanunu madde 279 kapsamında görevleri başında iken karşılaştıkları suç veya suç şüphesini bildirmekle yükümlüdür.
Konu hakkında detaylı bilgi için hazırladığımız bilgi notuna göz atabilirsiniz. https://www.instagram.com/p/CVVJMcVNhEL/